Thursday, October 28, 2010

Gulumseyerek Hatirladiklarim

Gecen gunlerde hava soguk ve yagmurluydu . Bazen kucuk bir esya, havanin durumu anilarimi gozumun onune getiriyor .. yine boyle bir havada lise yillarimda yani 14-16 li yaslarim liseyi 16,5 da bitirdim de :P
kis aylarinda havalar erken karardigindan okul sonrasi eve donus saatlerimi iyi ayarlamam gerekirdi .. tabi bu cumleden okuldan cikar cikmaz eve giden biri olmadigim anlasilmistir :)) 
Evet dogrudur okul sonrasi arkadaslarla takilirdik biraz da sivil hayatta.. ben zaten iki vesaitle eve gittigim icin bir otobusu kacirinca digeride kaciyor ve eve gelisim de bir saat gecikiyo .. Bahane hazir yani ..
Gunler uzun oldugunda sorun yokta kis aylarinda hava erken karardimi sorun olurdu bizim evde .. Annem sagolsun
Annem 3 kiz ve 1 erkek cocugu yetistiriyor olmanin verdigi baski ile bizi siki siki tembihlerdi aksam ezanindan once evde olucaksiniz diye .. Hava kararmaya basladiginde evde olmazsak cok kizardi .. gunduzun serri gecenin hayrindan iyidir derdi. Bu kural ilkokul caglarimda gecerliydi ama ben o kadar etkilenmisimki lise sona bile gelsem icime korku geliyo eyvah gec kaldim annem kizicak diye:)
Bir kac kez yine kis gunu ben eve gecikmisim ama baya bi gecikmisim evde sadece ben eksigim babamda dahil herkes evde ve yemek saati .. kosar adimlarla eve gidiyorum ve bi yandan da ne desem de daha az kizsalar diye dusunuyorum  buyuk telas icinde kapiyi acip usulca giriyorum ..
Icerde yemek yiyorlar herkesin keyfi yerinde ben hala bana kizilcak diye bekliyorum .. Ve kimse bisi demiyor. Ben yine de izah etmeye ugrasiyorum kaza vardi yolda otobusu kacirdim vs.. yine de bisi diyen yok:)  Bu boyle bir cok kez oldu ama diyorum yaa icime oyle bi yerlesmis ki "hava kararmadan evde olucaksin" kurali :)  bi tek ben herhalde buyudugumun farkinda degildim :P
Adim Sonbahar


Nasil iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar
ATTİLA İLHAN

Wednesday, October 20, 2010

gec mi? guc mu?

bugun cok cok yazasim var .. bu birazda ic dokus disa vurus olucak ..

Bazi geceler icimden uzun uzun aglayasim geliyor.. agliyorum da .. geceleri o yuzden sevmez oldum.
isiklar sonup herkes uykuya cekildiginde insan basini yastiga koymaya gorsun helede kadinsa kendisi ile kaliyor . nerdeyim? ne yapiyorum? gibi muhakemelerle basbasa kaliyor ve ben iste tam da bu surecte bunu asamiyorum ve agliyorum ..

bundan 15 yil once gelecegimin hayalini kurar buyuk buyuk planlar yapardim .. gerceklesmesi mumkun olmayacak seylerde degildi aslinda .. gerceklesenlerde oldu ama gec oluyor .. bu gecikmelerde beni uzuyor ve mutsuz ediyor .. gec olsun guc olmasin diye bi laf vardir halk arasinda ben bu lafa da inanmiyorum gec olupta guc olmayan ne var ki ?? hersey zamaninda guzel ..

Allah bana da bu sekilde layik gormus deyip kendimi sakinlestirmek istesemde bu seferde "Rabbim sana gonul koydum" demekten de geri kalamiyorum yaradan ile yaradilan arasinda bu kadar da hatir olur diye dusunuyorum :p cok mu ileri gitmis oluyorum acaba !!!

The OFFICE

             Son yillarda keyifle izledigim dizilerin basinda geliyor the OFFICE . Ilk zamanlarda cok SIKICI bir dizi gibi gorunurdu gozume gecen sene psikoloji dersinde dizide islenmis olan bir konuyu izletti hoca ve bayildim .. konu "The Pavlov Altoid Theory " idi yani sartli otomatik davranis .. o zamandan itibaren siki takipcisi oldum ..
             Basrollerinde mudurleri Michael Scott (Steve Carrell ) super bir oyuncu . ve Dwight Schrute( Rainn Wilson) diger bir muthis oyuncu . dizi sadece kucuk bir kagit sirketinin Scranton subesinde geciyor . gunluk ofis yasamlarinin Michael sayesinde nasil gunluk olmaktan ciktigini goruyorsunuz .. cok super espriler ve zekice sakalar var .. sadece 20 dk lik bolumleri var ama inanin ki bu kisacik sure icinde bizim turk dizilerinde olan olaylardan cok cok daha fazlasi var .  Benim kucuk molalarim (20 dk)The Office ile keyifli hale geliyor yaninda bir fincan cay ile tabii ki  :))
            

Tuesday, October 19, 2010

tebdil-i mekanda ferahlik

      2006 dan bu yana devam eden blog maceram bir kus bir barisik devam etmekte. Iki gundur evimde gerceklestirdigim dip bucak temizligi son olarak blogum da noktaliyorum .. blogumun gorunusunden sikilmistim yenilik zamani gelmisti .. bu sirin mi sirin teplate i btemplates den aldim .. blogger kullanicisi olupta bu siteyi bilmeyen yoktur aslinda ama yeni kullanicilar icin iyi bir kaynak olabilir. bu site de 264 secenek var illaki biri zevkinize ve karakterinize hitap edecektir. 
      Diger bir yenilikte bloguma feedjit ekledim oda blog okuyucularinin nerden ne zaman yazinizi okudugunu haber veriyor . buda hos bisey aksi takdir kendim yaziyorum kendim mi okuyorum sadece diye dusunuyordum :)) bundan boyle gozum ustunuzde... 
    Blogun yeni halini nasil buldunuz ??

Wednesday, October 06, 2010

1001 Icat Sergisi


 Bu sergi Istanbul da SultanAhmet Meydaninda gosterimdeymis    
 Tanitim  filmini ustte yaziya tiklayarak izleyebilirsiniz muhtesem .  .Buyrun   buradan   1001 Icat
gectigimiz hafta iki ablam ve iki yegenim gittiler . yegenlerimden kucuk olani 5 yasinda annesinden gizli dayisina sikayette bulunmus "daha okula bile gitmiyorum bir suru muze gordum biktim artik diye :))" yazik ki okula basladiginda o muzeleri tekrar gorucek ama o zaman da arkadaslari ile olucak .. bu sergiyi gorunce zamane cocuklarina imrendim ne kadar da sanslilar bizim zamanimizda boyle seyler yoktu .. Acaba bizlerde bu bilgilerle boylesine buyuk ve guzel orneklerle buyumus olsaydik ufkumuz daha genis olurmuydu ?? 
Suphesiz ki EVET .. 
neyse ki bu turden faaliyetler gayretler gelecek nesillerden daha umutlu olmami sagliyor ve beni mutlu ediyor .. Orta cagdan gunumuze kadar gelmis olan muazzam icatlardan bir kacini paylasmak istiyorum .. 






Kahve
Kahve ilk olarak dokuzuncu yüzyılda Yemen’de üretildi. İlk kullananlar, uzun ibadet gecelerinde ayık kalmaya kalan Sufilerdi. Sonradan bir grup öğrenci tarafından Kahire’ye getirilen kahve, kısa bir süre içinde bütün bölgeye yayıldı. 13’üncü yüzyılda Anadolu’ya ulaşan kahve, 16’ıncı yüzyılda Venedikli bir tüccar sayesinde İtalya’ya getirilerek ilk defa Avrupalılarla buluştu.


Optik
Çok bilinmeyen bir gerçek de optik alanındaki ilk büyük adımların Müslüman dünyasında atılmış olmasıdır. 1000 yılı civarında İbni Heysem, insan gözünün nesnelerden yansıyan ve göze giren ışık huzmeleri sayesinde bu nesneleri görebildiğini kanıtladı. İbni Heysem böylece Öklid ve Batlamyus’un ışığın göz tarafından saçıldığı teorilerini de yanlışlamış oldular. Bu büyük Müslüman fizikçisi ayrıca, optik sinirle beyin arasındaki bağlantı sayesinde nesnelerin dik görülmesini sağlayan karanlık kutu (camera obscura) tekniğini keşfetti. 

Gidilesi Gorulesi bir Sergi ..

Thursday, October 28, 2010

Gulumseyerek Hatirladiklarim

Gecen gunlerde hava soguk ve yagmurluydu . Bazen kucuk bir esya, havanin durumu anilarimi gozumun onune getiriyor .. yine boyle bir havada lise yillarimda yani 14-16 li yaslarim liseyi 16,5 da bitirdim de :P
kis aylarinda havalar erken karardigindan okul sonrasi eve donus saatlerimi iyi ayarlamam gerekirdi .. tabi bu cumleden okuldan cikar cikmaz eve giden biri olmadigim anlasilmistir :)) 
Evet dogrudur okul sonrasi arkadaslarla takilirdik biraz da sivil hayatta.. ben zaten iki vesaitle eve gittigim icin bir otobusu kacirinca digeride kaciyor ve eve gelisim de bir saat gecikiyo .. Bahane hazir yani ..
Gunler uzun oldugunda sorun yokta kis aylarinda hava erken karardimi sorun olurdu bizim evde .. Annem sagolsun
Annem 3 kiz ve 1 erkek cocugu yetistiriyor olmanin verdigi baski ile bizi siki siki tembihlerdi aksam ezanindan once evde olucaksiniz diye .. Hava kararmaya basladiginde evde olmazsak cok kizardi .. gunduzun serri gecenin hayrindan iyidir derdi. Bu kural ilkokul caglarimda gecerliydi ama ben o kadar etkilenmisimki lise sona bile gelsem icime korku geliyo eyvah gec kaldim annem kizicak diye:)
Bir kac kez yine kis gunu ben eve gecikmisim ama baya bi gecikmisim evde sadece ben eksigim babamda dahil herkes evde ve yemek saati .. kosar adimlarla eve gidiyorum ve bi yandan da ne desem de daha az kizsalar diye dusunuyorum  buyuk telas icinde kapiyi acip usulca giriyorum ..
Icerde yemek yiyorlar herkesin keyfi yerinde ben hala bana kizilcak diye bekliyorum .. Ve kimse bisi demiyor. Ben yine de izah etmeye ugrasiyorum kaza vardi yolda otobusu kacirdim vs.. yine de bisi diyen yok:)  Bu boyle bir cok kez oldu ama diyorum yaa icime oyle bi yerlesmis ki "hava kararmadan evde olucaksin" kurali :)  bi tek ben herhalde buyudugumun farkinda degildim :P
Adim Sonbahar


Nasil iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar
ATTİLA İLHAN

Wednesday, October 20, 2010

gec mi? guc mu?

bugun cok cok yazasim var .. bu birazda ic dokus disa vurus olucak ..

Bazi geceler icimden uzun uzun aglayasim geliyor.. agliyorum da .. geceleri o yuzden sevmez oldum.
isiklar sonup herkes uykuya cekildiginde insan basini yastiga koymaya gorsun helede kadinsa kendisi ile kaliyor . nerdeyim? ne yapiyorum? gibi muhakemelerle basbasa kaliyor ve ben iste tam da bu surecte bunu asamiyorum ve agliyorum ..

bundan 15 yil once gelecegimin hayalini kurar buyuk buyuk planlar yapardim .. gerceklesmesi mumkun olmayacak seylerde degildi aslinda .. gerceklesenlerde oldu ama gec oluyor .. bu gecikmelerde beni uzuyor ve mutsuz ediyor .. gec olsun guc olmasin diye bi laf vardir halk arasinda ben bu lafa da inanmiyorum gec olupta guc olmayan ne var ki ?? hersey zamaninda guzel ..

Allah bana da bu sekilde layik gormus deyip kendimi sakinlestirmek istesemde bu seferde "Rabbim sana gonul koydum" demekten de geri kalamiyorum yaradan ile yaradilan arasinda bu kadar da hatir olur diye dusunuyorum :p cok mu ileri gitmis oluyorum acaba !!!

The OFFICE

             Son yillarda keyifle izledigim dizilerin basinda geliyor the OFFICE . Ilk zamanlarda cok SIKICI bir dizi gibi gorunurdu gozume gecen sene psikoloji dersinde dizide islenmis olan bir konuyu izletti hoca ve bayildim .. konu "The Pavlov Altoid Theory " idi yani sartli otomatik davranis .. o zamandan itibaren siki takipcisi oldum ..
             Basrollerinde mudurleri Michael Scott (Steve Carrell ) super bir oyuncu . ve Dwight Schrute( Rainn Wilson) diger bir muthis oyuncu . dizi sadece kucuk bir kagit sirketinin Scranton subesinde geciyor . gunluk ofis yasamlarinin Michael sayesinde nasil gunluk olmaktan ciktigini goruyorsunuz .. cok super espriler ve zekice sakalar var .. sadece 20 dk lik bolumleri var ama inanin ki bu kisacik sure icinde bizim turk dizilerinde olan olaylardan cok cok daha fazlasi var .  Benim kucuk molalarim (20 dk)The Office ile keyifli hale geliyor yaninda bir fincan cay ile tabii ki  :))
            

Tuesday, October 19, 2010

tebdil-i mekanda ferahlik

      2006 dan bu yana devam eden blog maceram bir kus bir barisik devam etmekte. Iki gundur evimde gerceklestirdigim dip bucak temizligi son olarak blogum da noktaliyorum .. blogumun gorunusunden sikilmistim yenilik zamani gelmisti .. bu sirin mi sirin teplate i btemplates den aldim .. blogger kullanicisi olupta bu siteyi bilmeyen yoktur aslinda ama yeni kullanicilar icin iyi bir kaynak olabilir. bu site de 264 secenek var illaki biri zevkinize ve karakterinize hitap edecektir. 
      Diger bir yenilikte bloguma feedjit ekledim oda blog okuyucularinin nerden ne zaman yazinizi okudugunu haber veriyor . buda hos bisey aksi takdir kendim yaziyorum kendim mi okuyorum sadece diye dusunuyordum :)) bundan boyle gozum ustunuzde... 
    Blogun yeni halini nasil buldunuz ??

Wednesday, October 06, 2010

1001 Icat Sergisi


 Bu sergi Istanbul da SultanAhmet Meydaninda gosterimdeymis    
 Tanitim  filmini ustte yaziya tiklayarak izleyebilirsiniz muhtesem .  .Buyrun   buradan   1001 Icat
gectigimiz hafta iki ablam ve iki yegenim gittiler . yegenlerimden kucuk olani 5 yasinda annesinden gizli dayisina sikayette bulunmus "daha okula bile gitmiyorum bir suru muze gordum biktim artik diye :))" yazik ki okula basladiginda o muzeleri tekrar gorucek ama o zaman da arkadaslari ile olucak .. bu sergiyi gorunce zamane cocuklarina imrendim ne kadar da sanslilar bizim zamanimizda boyle seyler yoktu .. Acaba bizlerde bu bilgilerle boylesine buyuk ve guzel orneklerle buyumus olsaydik ufkumuz daha genis olurmuydu ?? 
Suphesiz ki EVET .. 
neyse ki bu turden faaliyetler gayretler gelecek nesillerden daha umutlu olmami sagliyor ve beni mutlu ediyor .. Orta cagdan gunumuze kadar gelmis olan muazzam icatlardan bir kacini paylasmak istiyorum .. 






Kahve
Kahve ilk olarak dokuzuncu yüzyılda Yemen’de üretildi. İlk kullananlar, uzun ibadet gecelerinde ayık kalmaya kalan Sufilerdi. Sonradan bir grup öğrenci tarafından Kahire’ye getirilen kahve, kısa bir süre içinde bütün bölgeye yayıldı. 13’üncü yüzyılda Anadolu’ya ulaşan kahve, 16’ıncı yüzyılda Venedikli bir tüccar sayesinde İtalya’ya getirilerek ilk defa Avrupalılarla buluştu.


Optik
Çok bilinmeyen bir gerçek de optik alanındaki ilk büyük adımların Müslüman dünyasında atılmış olmasıdır. 1000 yılı civarında İbni Heysem, insan gözünün nesnelerden yansıyan ve göze giren ışık huzmeleri sayesinde bu nesneleri görebildiğini kanıtladı. İbni Heysem böylece Öklid ve Batlamyus’un ışığın göz tarafından saçıldığı teorilerini de yanlışlamış oldular. Bu büyük Müslüman fizikçisi ayrıca, optik sinirle beyin arasındaki bağlantı sayesinde nesnelerin dik görülmesini sağlayan karanlık kutu (camera obscura) tekniğini keşfetti. 

Gidilesi Gorulesi bir Sergi ..